AHMET İLHAN – PROVAKATİF ŞİİR

…”acım arabeski aştı, soydu dalları/ acım fiziği ve ötesini aştı, evrenin incirine sardı/ görünce korkmayasın diye/ bir yıldıza çarpıp parçalanmış ruhumu… Mını Yerim Faşizm Lokman Kurucu; kişiliğindeki dobra, sakınmasız, cüretkar, ezber dışı tınıyı, şiirinin katığına dönüştürmüş. Onun sıra dışı ve radikal şiiri, geleneksel kalıpları kırarak alışılmışın dışında bir dil, anlatım ve düşünce yapısı sunuyor. Bu tür şiirler, dilin sınırlarını zorlayarak yeni ifade biçimleri arar ve

HEIDEGGER DE BİR ŞEYDİR – HÜSEYİN KALYAN

Kutup ayısı Varlığın niçin var olduğunu bilmiyor Heidegger Onun bunu hiç düşünmediğini düşünüyor Kutup ayısı bunu da bilmiyor Okuma-yazması yok Filozoflar tanımıyor Kutup ayısı varlığın niçin var olduğunu bilmiyor Heidegger de bilmiyor Kutup ayısı besleniyor Heidegger de besleniyor Kutup ayısının barınak ihtiyacı var Heidegger’in de barınak ihtiyacı var Kutup ayısı kış uykusuna yatmıyor Heidegger de kış uykusuna yatmıyor Kutup ayısı ölümlü Heidegger de . Ölümün

Peygamber I – ERKAN KATIRCI

Dünya avucumda bir yumrudur peygamber Al bunu yut boğazına takılmadan İçimde yine içime direnirim ben Bu kaostan beslenmek helal mi sandın sana Benimle başladı, benimle biter Ayrı tabuların ağında yaylanma peygamber Hissettiğin iyilik haktır sana Dün bakıştığın surat da benim Küstüğün ayna da ben Benimle varsın, bana döneceksin Tenha bir yaşam hep yalnızlık değildir peygamber Tekil düşünmek hatadır sana Yitip gittiğin düşte arar durursun Gerçeğin

Ağır Çekim İman

1. dünyayı yavaşlat rabbim, yoruldum yoruldum geçmişin zehrinden geleceğin endişesinden şimdinin de şimdiliğinden… zamana bir şey söyle rabbim hüzünde ağır, sevinçte süratli. gerçi sevinçten geçtim “pes!’’ hüzünden de kaldım. “otur sıfır!’’ 2. inşirah mıydı ne? ondan istiyorum birkaç tablet. içim daralıyor! 3. rabbim, şimdiki insanlar bi’ tuhaf ibrahim, ismail’i şimdi kesecek olsa şizofreni teşhisi koyarlar adamcağıza iman nedir bilmezler… 4. bir kere de yağmur yerine

Hiç birimize bir şey olmadı – MEMOZAN

Ama Ben de Tanrı olabilirim “Hassiktir ne acayip bir şiir” Tanrı’sı Kafam biraz iyiyse Ama biraz… Bir parça kağıt, biraz kalem Önce babam ölür, arkasından annem Herkesten daha yalnız Herkesten daha hasta Herkesten daha çok ağlayıp Bombalanmış çocuklara Orta halli bir hesaptan, Bir hikaye yaratarak “Sen de katıl bu dine” Sen de katıl ki, Elinde tuttuğun ne varsa Yağ gibi kaysın boğazından Şimdi bir Tanrı

An ne var dı* – ALİ FIRAT AKDEMİR

dünyanın rahminde gezinen cılız spermiyim yumurtasından kovulan kendini adem sanmasın! görmek için gökyüzünü, yüzüme tutmalısın bir gözünü sanıyorum bu karanlık çocukların korkuluğu uyumak için uzun perspektif, şakaklarda rüzgar. -uyuduk uyuduk geçmedi. yüzüme dökülmüş saçların, ayakkabıma kombin dudaklarımda can çekişen gösterişli cüssen sana yakın, sana yatkın, seninle ilgili, yalnızca bi’şey başıma ayetel kürsü okurdu dedem, maneviyat üzerimden göçmeden elimizde elif’ba, dönem sonu kur’an -sarıldık sarıldık yetmedi

BİR BAŞINA ÖLMEK – BARIŞ YILDIRIM

Bir bayraklı donanma geçiyor içimdeki kara bulvardan senin adını duyunca Kurşuna diziliyor bir Filistin gibi önünde duvarların kabarıyor kalbim bir obez labirentin içine Kulaklarımda senin sesin kulaklarım ki başkasına ait değil bir kırmızı çeşmedir kana kana su içtiğim Balıkçı tekneleri açılıyor uzak denizlere benim kalbim tuzaklı kuyularında sevmenin bir çiçeği büyütüyor, çiçek başkasına ait değil bir çiçeği gürültüyle Dikenler batıyor elime ve içimdeki ele bahtiyar

lokman kurucu – extacy çiko

I bak ne güzel de saklamışız diriliğini kanın kurumamış henüz gözlerimizde nereye baksak o keskin masumiyet ve isyan jilet jilet kaldırımları kim tükürdü toprağa kim tükürdü seni kaldırımlara neydi kaldırımlardan söküp seni koyan bu kirli mezara neden bu sürüngen yalnızlığı neden hangimiz şaştı yerle gök arasında hangimiz piçe piç dengesindeyken ihanet ettik sokaklara susmak mı yine çiko koca bir boşluk mu II çık bir tufan

hicran aslan

Defile

defile- hicran aslan sahne 1/ gece quartet iyi görünmek için bakım seansları gün bitiyor sete zor yetiştim mizansen ögesi kontrolden çıkan beden çağırdım! bir cinsel tansiyon anı hevesli evet antik mutluluk bastırıldığı ölçüde aşırı iki yüz kişiye yemek yapıyorlar hız yağ pişmiş yemekten oluşuyor tenleri deliliğin kırkıncı katını doyurmak içimdeki farklı kesimlerin farklı mağdurlarını zincirleyeceğim yeniden satabilmek için kestik! sahne 344/ evim insan sonrası sanal